Su uyur FETÖ uyumaz!
■ Göreve geldiğiniz günden beri her gün İçişleri Bakanlığı’nın çok büyük operasyonlar yaptığını görüyoruz. Spesifik olarak bazı sorularım olacak. Bu kadar çete, bu ülkeye nasıl girmiş, özellikle saadet zincirleri ve kara para aklamalarla ilgili çalışmalarınız sürüyor mu, Türkiye’nin haziranda gri listeden çıkacağı söyleniyor. Burada yaptığınız operasyonlar pay sahibi mi?
Planlı operasyonlarda, güvenlik güçlerimiz aylarca süren bir hazırlık çalışması yapıyorlar. Diyelim ki bir suç örgütüne operasyon yapılacak; bu örgütün ele başı kim, örgüt üyeleri kimler, hangi alanda faaliyet gösteriyorlar? Yurt içi ve yurt dışı bağlantıları var mı, varsa kimler? Para hareketi nasıl? Tüm bu soruları cevaplamak, hazırlanan dosyanın altını doldurmak için istihbarat, fiziki ve teknik takip, tüm çalışmaları büyük bir titizlikle yapıyoruz. Bir tarafta savcılarımızın koordinasyonunda, onların bilgisi ve talimatları doğrultusunda İçişleri, Adliye, Hazine, MASAK hepimiz el ele vererek çalışıyoruz. Dosyamız o kadar güçlü oluyor ki, bu tutuklanma sayılarına da yansıyor. Yani bir bakıma örgütün adeta röntgenini çekiyoruz, şemasını hazırlıyoruz. Örgüt üyelerinin fotoğrafları, kimlerle ilişki içerisinde olduklarını tek tek belirleyip tespit ediyoruz. Bu hazırlık süreci bazen aylarca sürebiliyor. Sonunda tüm hazırlıklar yapıldıktan sonra, düğmeye basıyoruz ve en doğru anda operasyonu gerçekleştiriyoruz.
Gri listeden çıkmak için tüm bakanlıklar uyumlu çalışıyoruz
Organize suç örgütleri ile ilgili son verileri sizinle paylaşmak istiyorum, 1.088 operasyon, 7.228 gözaltı, 2.606 tutuklu, 1.527 adli kontrol, 401 Organize Suç Örgütü (çetesi) çökertildi. Bunların 15’i uluslararası, 33’ü ulusal, 65’i bölgesel ve 288’i yerel suç örgütleri. Suçta kibirlenenlere, halkımızın huzurunu kaçıranlara, organize suç örgütlerine ve çetelere asla göz açtırmayacağız. Ülkemizi organize suç örgütlerinden, çetelerden temizlemeye kararlıyız. Hangi büyüklükte olursa olsun organize suç örgütlerini çökertip, adalete teslim edeceğiz. Adalet Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve biz İçişleri Bakanlığı olarak gri liste konusunda çok uyumlu çalışıyoruz. İnşallah bu listeden çıkacağız. Her bakanlık üstüne düşen görevi yapıyor. Biz de İçişleri ailesi olarak kara para aklama, terörün finansmanına yönelik operasyonlar, organize suç örgütleri, uyuşturucu kartellerine yapılan operasyonlar ve kırmızı bültenle arananlara karşı yaptığımız yakalamaların gri listeden çıkmamızda büyük etkisinin olacağını düşünüyoruz.
■ Bugün hâlâ FETÖ operasyonlarının sürdüğünü görüyoruz. Bu kadar çok FETÖ’cü hâlâ ortalıkta mı? Saklanarak mı yaşıyorlar?
Biz biliyoruz ki; “Su uyur FETÖ uyumaz”... Yaptığımız operasyonlarla kılıktan kılığa giren bu ihanet yapılanmasının kökünü kazıyoruz... Örgütün sözde “Askeri Mahrem Yapılanması”, “Emniyet Mahrem Yapılanması”, “Güncel Yapılanması” içerisinde faaliyette bulunanları, FETÖ soruşturmaları kapsamında haklarında kesinleşmiş hapis cezası ile aranma kaydı bulunanları, örgütün “Gaybubet Evi” olarak adlandırdıkları hücre evlerinde barınan ve haklarında ‘aranma’ kaydı bulunanları tek tek tespit edip adalete teslim ediyoruz. 15 Temmuz gecesi, milletimizin omuzlarımıza yüklediği yükün de sorumluğun da farkında olarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Göreve geldiğimiz dönemde FETÖ’ye yönelik; 4.130 operasyon yaptık. 6.260 şüpheli gözaltına alındı. 1.312’si tutuklanırken, 1.290’ı hakkında adli kontrol kararı verildi.
Zehir tacirleriyle teröristleri eşdeğer görüyoruz
■ Uyuşturucu kullanımı ve Türkiye’de yakalanan uyuşturucu miktarı sizi endişelendiriyor mu? Sonunu getireceğinize inanıyor musunuz?
Uyuşturucuyu küresel bir veba ve felaket olarak görüyoruz. Uyuşturucuya karşı temel yaklaşımımız “Türkiye’nin uyuşturucu için ulaşılmaz ve yasaklı bölge olmasını” sağlamak. Göreve geldiğimiz günden beri diyoruz ki: Zehir tacirleriyle teröristleri eş değer görüyoruz. Bizim nezdimizde terörist ne ise uyuşturucu satıcısı da odur. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eline silah vermekle uyuşturucu madde vermek arasında hiçbir fark görmüyoruz. Bu nedenle hem arzla hem de taleple olmak üzere iki yönlü mücadele anlayışıyla hareket ediyoruz. Evet, talebi kısmayı ve yok etmeyi, arzla mücadelenin tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Bir taraftan ülkemize yasadışı madde girişini engellerken, diğer yandan talebin önlenmesi ve toplumun tüm kesimlerine yönelik bilinçlendirme faaliyetlerini sürdürüyoruz. Teknik ve operasyonel düzeyde ortaya koyduğumuz mücadelemize, toplumsal yapıları, özellikle annelerin katılımını ve desteğini çok önemsiyoruz. İnanıyoruz ki milletimizin duası ve desteği, terörle mücadelede olduğu gibi uyuşturucuyla mücadelede de yanımızdadır. Çünkü taleple mücadele sadece kolluk güçleriyle verilebilecek bir mücadele değildir. 85 milyonu kapsayan sivil toplum kuruluşlarımızı, medyamızı, ez cümle milletimizin tamamını kapsayan bir mücadeleden söz ediyorum.
Bakın, 1 Haziran 2023-25 Şubat 2024 tarihleri arasında, uyuşturucuya yönelik TCK-188 (imalat ve satış) kapsamında 30.029 operasyon düzenledik. TCK-190 (kullanımla ilgili) kapsamında olay sayısı 180.034. Bu operasyonlar sonucu 256.358 şahıs gözaltına alındı. Bunların 23.607’si tutuklandı, 10.017’si hakkında adli kontrol kararı verildi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında; Bugüne kadar birçok projeyi hayata geçirdik. Burada önemle altını çizmemiz gereken bir projemiz var: NARVAS; uyuşturucuya karşı verilen mücadelede çok büyük bir önem taşıyor.
NARVAS nedir?
NARVAS (Narkotik Vaka Analiz Sistemi), UYUMA ve 112 Acil Çağrı Merkezi’ne yapılan narkotik ihbarlarının analiz edilmesine, analize dayalı yoğunluk haritalarının oluşturulmasına, suçluların tespiti ve yakalanmasına, yer ve zaman odaklı mücadele planları ve stratejilerinin hazırlanmasına olanak sağlayan bir yazılım programı. Biz, NARVAS ile bütün ihbarları doğru kabul ediyor, işlem başlatıyoruz. İhbarlar yoğun olarak nerelerden yapılıyorsa, kolluk kuvvetlerimiz o bölgede yoğunlaşıyor. Hangi saatlerde, hangi sokak başında, hangi noktada uyuşturucu satışı yapılıyor, en ücra yerleri dahi tespit edip, suçluları yakalıyoruz. Proje ile suç haritaları hazırlıyoruz, riskli bölgeleri tespit ediyoruz ve “Narko Alan Bölgeleri” oluşturuyoruz. Biz topyekun bir mücadele istiyoruz. Çünkü halkımızın ve annelerin yardımı bizim için önemli. Ne kadar erken öğrenirsek o kadar çabuk müdahale edebiliriz. 1 dakika erken öğrenmek bile bizim için çok değerli. O bir dakikalık erken zaman 1 çocuğumuzu uyuşturucudan kurtaracaktır. Bizim mücadelemizi diğer ülkelerin yapamadığını da söylemek isterim. Uyuşturucuya teslim olmuş durumdalar. Biz ülke olarak uyuşturucu ile çok ciddi bir mücadele veriyoruz.
“HUZURUN YÜZYILI” için çalışıyoruz
■ Türkiye’nin en büyük güvenlik sorunu sizce ne? Göçmenler mi, uyuşturucu mu, çeteler mi, terör mü?
Biz göreve geldiğimiz ilk günden beri ‘’Türkiye’nin Huzuru’’ diyoruz. Çünkü huzurun olduğu yerde güven vardır, mutluluk vardır, esenlik vardır, üretim vardır, bereket vardır. İçişleri Bakanlığı ailesi olarak biz, 600 bin personelimizle ülkemizin huzuru için varız. Yaptığımız bütün operasyonlar, suç odaklarıyla mücadelemiz... Hepsinin tek bir gayesi var: O da Türkiye’nin huzuru. Önceliğimiz suçun oluşmadan önlenmesi. Ancak bir suç işlenmişse, ya da bir terör eylemi gerçekleşmişse bütün odaklandığımız nokta olayı aydınlatmak; suçluları yakalayıp adalete teslim etmek. Türkiye Yüzyılı’nda hedefimiz; önleyici güvenlik anlayışıyla devletimize ve milletimize yönelik bütün güvenlik risklerini ortadan kaldırmaktır. Biz ‘Huzurun Yüzyılı’ olması için çalışıyoruz. Suç suçtur. Suçun büyüğü küçüğü olmaz. Biz suç ve suçlularla mücadelede terör ile motosiklet hırsızlığını ayırt edemeyiz. Türkiye’nin huzuru için mücadeleye aralıksız devam edeceğiz.