Henüz 21 yaşındayken, dünya siyaset tarihinin en önemli devletleri arasında gösterilen Bizans İmparatorluğu’nun başkenti İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet, şehre kazandırdığı eserlerle de asırlar boyu isminden söz ettiriyor.
Dünyanın en büyük saray müzelerinden biri olan ve mimarisiyle dikkatleri üzerine çeken Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’a kazandırdığı en önemli yapı olarak gösteriliyor.
Saray, Sultan Abdülmecit’in Dolmabahçe Sarayı’nı yaptırmasına kadar devletin idari merkezi konumundayken 1924’ten itibaren ise müze olarak kullanılıyor.
Marmara Denizi, İstanbul Boğazı ve Haliç arasında bulunan ve İstanbul’un sembolik yapılarından biri olan Topkapı Sarayı’nda, Osmanlı dönemine ait koleksiyonlar, mimari yapılar ile yaklaşık 300 bin arşiv belge bulunuyor.
Askeri dehası ve devlet adamlığı kimliği ile bilinen Fatih Sultan Mehmet bilim, kültür ve sanat alanında da şehre pek çok eser kazandırdı.
Bunların başında ise İstanbul’daki ilk külliye olma özelliğine sahip Fatih Camisi ve Külliyesi geliyor. İstanbul’un fethinden sonra Sultan Mehmet tarafından inşa ettirilen külliyede medrese, kütüphane, darüşşifa, hamam, çarşı ve türbeler yer alıyor.
Fatih Sultan Mehmet’in yaptırdığı eserlerden 20 kapısı, 65 caddesi, 17’den fazla han ve 4 bin dükkanıyla Osmanlı’dan bugüne miras kalan Kapalıçarşı, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin en sık ziyaret ettiği yerler arasında bulunuyor.
Fatih’in ünlü portresi 2020’de İstanbul’a getirildi
İstanbul’u fethettikten sonra adeta yeniden imar eden Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481’deki vefatının ardından adını taşıyan Fatih Camisi’ndeki türbeye defnedildi.
Fatih’in kılıçları, kaftanları, zırhları ve yüzükleri gibi şahsi eşyaları günümüze kadar özenle korunarak Topkapı Sarayı’nda sergileniyor.
Sanata ilgisiyle bilinen Fatih Sultan Mehmet, 1480 yılında diplomatik bir görev için İstanbul’da bulunan Venedikli ressam Gentile Bellini’ye portresini çizdirdi.
Uzun yıllar Birleşik Krallık’ın başkenti Londra’daki National Gallery’de sergilenen portre, 2020’de İstanbul Belediye Sarayı’na getirildi.
Yine Bellini tarafından çizilen ve Fatih Sultan Mehmet ile oğlu Cem Sultan’ın resmedildiği varsayılan tablo da İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) tarafından 2020’de Londra’daki bir müzayededen satın alınarak İstanbul Belediye Sarayı’nda sergilenmeye başladı.
Ayrıca Fatih Sultan Mehmet’in İtalyan sanatçı Costanzo de Ferrara’ya yaptırdığı, ön yüzeyinde “Bizans İmparatoru Muhammed” yazan ve dünyada sadece 4 adet bulunan madalyon da 2023’te İBB tarafından satın alınıp İstanbul Belediye Sarayı’na getirildi.
Kılıçları ve kaftanları Topkapı Sarayı’nda sergileniyor
Milli Saraylar Topkapı Sarayı Daire Başkanı İlhan Kocaman, sarayın Fatih Sultan Mehmet döneminde kullanılmaya başlandığını söyledi.
Fatih Sultan Mehmet’in 1457’den itibaren fiilen Topkapı Sarayı’nı kullandığı belirten Kocaman, bu sebeple o dönemden kalma Fatih’e ait özel eşyaların da arasında olduğu birçok eserin envanterlerinde bulunduğunu dile getirdi.
Bu eserlerin başında Fatih Sultan Mehmet’in tahta çıkarken ve kılıç kuşanma törenlerinde kullandığı kılıçların olduğunu aktaran Kocaman, şöyle devam etti:
“Biz bunların birini Fatih Köşkü dediğimiz mekanda, bir tanesini de silahlar bölümünde sergilemekteyiz. Onun ötesinde kaftanlar arasındaki en önemli eserlerin başında da zırhlı kaftan gelmektedir. 2 tane zırhlı kaftanı var ve bu kaftanlar da ipek olmasına ve içinde zırh olmasına rağmen günümüze kadar çok fazla bir bozulmaya uğramadan gelmiştir. Onun ötesinde yine Fatih Sultan Mehmet’in vefat ettiği zaman üzerindeki kıyafetler de çıkarılmış ve onu da yine biz bu depoda muhafaza etmekteyiz.”
Eserlerin bugüne kadar gelme sürecini hakkında bilgi veren Kocaman, “Sarayda padişahların bizzat kullanmış oldukları eserler hemen vefatıyla birlikte belli bir düzen içerisinde, örneğin kıyafet ise bohçaya sarılır, üzerine damgası vurulur, envanteri belirlenir ve hazinenin saklanmış olduğu yere konarak muhafaza edilirdi” dedi.
Söz konusu eserlerin Cumhuriyet döneminde de kayıt altına alındığını, defterlere işlendiğini ve muhafazasının yapıldığını ifade eden Kocaman, “Günümüzde de Milli Saraylar Başkanlığına ait uzmanlarımız tarafından onların kondisyonlarına bakılıyor. Eğer bir bozulma görülürse atölyelerimiz var, atölyedeki uzmanlarımız tarafından restorasyonları ve konservasyonları yapılmaktadır” diye konuştu.
Topkapı Sarayı’nın genel yapısı Fatih döneminde belirlendi
Tarihi eserlerin muhafazasının kolay olmadığına dikkati çeken Kocaman, şöyle devam etti:
“Gerek restorasyonu, gerek konservasyonu, gerekse muhafazası, depoda olsun, tefrişte olsun, vitrinde olsun elbette ki belli kuralar içerisinde yapılması gerekiyor. Bunların çağdaş anlamda muhafazası ve sergilenmesi, Milli Saraylar Başkanlığı olarak biz bunların nasıl yapılacağını çok iyi biliyoruz. Tarihi bir eserin gerek sergilenmesi gerekse muhafazası için çağdaş önlemler ne ise onların tamamı alınmıştır. Vitrinlerin iklimlendirilmesi, güvenliği gerek kamera ile gerekse alarmlar ile muhafazası sağlanmaktadır. Günümüzde biz bunları bu şekilde muhafaza ediyoruz.”
Topkapı Sarayı’nda Fatih Sultan Mehmet’e ait eşyalar arasında en dikkat çekenlerin kılıçları olduğunu söyleyen Kocaman, “Topkapı Sarayı’nın Seferlik Koğuşu’nda ‘Elbise-i Hümayun’ diye belirlediğimiz bölümde sergilemiş olduğumuz zırhlı kaftanları öne çıkıyor” dedi.
Bunların ötesinde birçok eserin sarayın mutfaklarında, silahlar bölümünde ve diğer bölümlerde sergilendiğini belirten Kocaman, Topkapı Sarayı’nda Fatih döneminin en önemli eserinin saraydaki yapılar olduğunu, sarayın genel yapısının Fatih döneminde belirlendiğini belirtti.
GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024SPOR
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024GÜNDEM
22 Aralık 2024